park yeri - Turkish English Dictionary

park yeri

Meanings of "park yeri" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
General
park yeri parking space n.
We have spent a lot of time searching for a parking space.
Park yeri aramak için çok zaman harcadık.

More Sentences
park yeri parking place n.
Then, of course, there have to be proper parking places with sanitary facilities.
Daha sonra, elbette, sıhhi tesisleri olan uygun park yerleri olmalıdır.

More Sentences
park yeri parking lot n.
Dan's car was the only one in the parking lot.
Dan'in arabası park yerindeki tek arabaydı.

More Sentences
park yeri parking spot n.
All the parking spots are taken.
Tüm park yerleri alınmış.

More Sentences
Automotive
park yeri parking space n.
I couldn't find a parking space.
Park yeri bulamadım.

More Sentences
General
park yeri stall n.
park yeri car park n.
park yeri parking area n.
park yeri lay-by n.
park yeri standage [uk] n.
Technical
park yeri stand n.
Aeronautic
park yeri parking position n.

Meanings of "park yeri" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
General
bisiklet park yeri bike rack n.
Tom locked his bike to the bike rack.
Tom bisikletini bisiklet park yerine kilitledi.

More Sentences
araç park yeri parking lot n.
kapalı bisiklet park yeri bicycle shed n.
evin yanındaki özel araba park yeri driveway n.
dikine park yeri right angle parking n.
bisiklet park yeri cycle stand n.
park etme yeri parking spot n.
park etme yeri parking place n.
park etme yeri parking space n.
park etme yeri parking lot n.
park yeri görevlisi parking lot attendant n.
ayrılmış araç park yeri reserved parking space n.
bisiklet park yeri bike stand n.
bisiklet park yeri bike stable n.
bisiklet park yeri bicycle stand n.
kapalı araç park yeri barn n.
(madencilik) boş vagonların park yeri layby n.
araba park yeri layby n.
(madencilik) boş vagonların park yeri lay-by n.
araba park yeri lay-by n.
kapalı bisiklet park yeri cycle shed n.
boş bir park yeri için beklemek wait for a parking space to become available v.
Technical
çapraz park yeri diagonal parking n.
paralel park yeri parallel parking n.
park yeri değişim sayısı parking turnover n.
sert yüzeyli park yeri hard standing n.
taşıt park yeri parking lot n.
taşıt park yeri parking place n.
Automotive
araba park yeri car park n.
park yeri bilgilendirme düzeni on-street parking information n.
Traffic
kamu park yeri memuru traffic warden n.
yolyanı park yeri curb parking n.
yol üstü park yeri on-street parking n.
park yeri̇ kartı parking pass n.
park yeri geçiş kartı parking pass n.
Aeronautic
beton park yeri hardstand n.
uçak park yeri aircraft stand n.